Mehmet SÜMER; KARADENİZ İNSANI GÖÇ ETMEK ZORUNDA BIRAKILMAMALIDIR.
Karadeniz Bölgesinin ekonomik, sosyal, kültürel, demografik yapısına bakıldığında, kendi özgün içeriğinden esinlenen özellikler göze çarpar.Doğa yapısının zor olduğu, genellikle dağlık ve tarım arazilerinin kıt, küçük parçalar halinde bulunduğunu görürüz. Makineye dayalı tarım değil genellikle el emeğine dayalı bir tarım tekniği uygulanıyor. Tarımda çalışan nüfusun harcadığı zaman ve emeğe göre karşılığını alamadığını görüyoruz. Bölgede tarım ürünü olarak, çay, fındık, mısır, fasulye, zeytin, turuçgil çeşitleri, elma, son yıllarda kivi ürünü de yetiştiriliyor. Bölgenin en önemli yetiştirdiği ürünler olarak çay ve fındık, bölge insanının sarf ettiği emek, sermaye büyüklüğüne baktığımızda kesinlikle tatmin etmekten çok uzakta kalmaktadır. Çay bitkisi öyle bir hal almıştır ki üreten insanlarımızı, bahçelerin bakımı, çayın toplanması satışı, daha sonra ücretin tahsili sürecinde gururlarını rencide edecek aşırı keyfiliklere maruz bırakmaktadır. Doğu Karadeniz insanı çay ürününü hem üretmek, hemde yok pahasına elinden çıkartmak zorunda bırakılıyor. Çay ürünü konusunda mutlaka bir düzenleme ve kontrol mekanizması getirilmelidir. Bölgede, özel sektör yaraya merhem olması gerekirken bilakis istismar etmektedir. Söz konusu ürünün pazarlama süreçleri ya etkin oluşturulamıyor, yâda çay müstahsilinin örgütsüz olmasından dolayı tam bir sömürü düzenini birileri örgütlemiştir. Fındıkta da önemli sıkıntılar çekilmiş, bazı organizasyonlar üreticiyi belli kıstaslara maruz bırakmıştır. Diğer ürünlerde de gelişmiş tarımsal üretim tekniklerinin uygulanabilir olmaktan uzakta bulunmaları dolayısıyla insanlar yerinde barınıp hayatlarını idame ettirmekte güçlükler çekmektedir.
Tarımsal üretim konusunda; bölgenin dağlık, arazi eğiminin fazla olması, arazilerin küçük parçalar halinde oluşu, iklim yapısının değişkenlik arz etmesi geniş ölçekli tarım işletmelerinin kurulmasına engeldir. Hayvancılıkta ise gene arazi ve iklim koşullarından dolayı genellikle büyükbaş hayvan tarımı yapılmaktadır.
Bölgede sanayi gelişmediğinden, insanlarımızın iş ortamlarının kısıtlı olmasından dolayı göç olgusu kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımızda duruyor. HATTA BÖLGE İNSANIMIZIN BİNLERCE YILLIK KÜLTÜRÜ, İNANÇLARI GURUR DUYULABİLECEK HASLETLERİ BAZI ORGANİZASYONLARIN PROGRAM DÂHİLİNE GİRMİŞTİR. Bölge insanımız müteşebbis olmasına rağmen, kendi bölgesine çeşitli nedenlerden dolayı yatırım yapmamaktadır.
İnsanımızın o her zaman kendini gösteren bağdaştırıcı, bütünleştirici, barıştırıcı özelliği Karadeniz bölgesi ve tüm ülkemizde milli birlik, beraberlik adına olan her olayda öne çıkmaktadır.
Karadeniz bölgemizde, tarihi eserlerin çokluğu, iklim ve bitki örtüsü açısından zengin oluşu, küresel ısınma tehdidini göze aldığımızda gelecekte turizme önemli potansiyel durumuna geleceğini düşünürsek, yatırım ve programlama bu çizgi göz ardı edilmeden düzenlenmesi gerekmektedir. Karadeniz insanı göç etmek zorunda bırakılmaması temennimizdir.
Mehmet SÜMER
OF HAYRAT ÇEVRE DERNEKLER BİRLİĞİ NİN DÜZENLEDİĞİ KARADENİZ BÖLGESİNİN EKONOMİK, SOSYAL, KÜLTÜREL YAPISI ADLI PANELDE, . BŞK. MEHMET SÜMER PANELİN SUNUMUNU YAPTI. Mehmet SÜMER düzenlediğimiz panele katılan misafirlere memnuniyetini bildirerek teşekkürlerini bildirmiştir. Ayrıca Karadeniz Bölgemizin önemli konularına temas edildiğini ve çözüm yollarının da bulunması gerektiğini söyleyen BŞK. Mehmet SÜMER Panelistlere teşekkür etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder