5 Nisan 2008 Cumartesi

Mehmet SÜMER. SİVİL ANAYASA OLAĞANDIŞILIĞIN TÜREVİ OLMAK ZORUNDA DEĞİLDİR.



SİVİL ANAYASA OLAĞANDIŞILIĞIN TÜREVİ OLMAK ZORUNDA DEĞİLDİR.
hedeflenen fen veya sosyal bilimlere dayalı bir prosesin üretilmesi, mutlaka sürecin başında ön çalışmalarını
üstlenecek, ileriki çalışmalara veri tabanı oluşturacak dökümanın sağlanması için ön çalışma grubu veya
grupları ihdas etmek şeklinde olması isabetlidir.Bu uygulama konuyla ilgili başarıya varma açısından zaman,
zemin, kaynak ve tutarlılığı kaybetmemek için önem taşımaktadır. Düzenlenecek ve millet tarafından kabul
edilecek anayasanın fizıbıl olabilmesi için teknik ön çalışmaların olması kaçınılmazdır. Yasalar isabetsiz
çıkarıldığında anayasalar tarafından uygunsuzluk tezine tabi tutulduğu gibi, Anayasanın birey ve toplum
ihtiyaçlarını karşılamaya dönük tutarlılık kompazisyonu mutlaka milletin onayından geçecektir (milletin kendisi
veya millet adına tasarruf yetkisi bulunan meclis).ANAYASALAR, SÜNİ DURUMDAN VAZİFE ÇIKARANLARIN
İNSİYATİFİNDE VE ESERİ OLMAK ZORUNDA MIDIR ? SİLKİNMEKSE,MİLLET ÖNGÖRÜSÜ GEREĞİ
SİLKİNMELİDİR. YENİ BİR BAŞLANGICIN GEREĞİ TOPLUMSAL VİZYONUN TÜREVİ OLMALIDIR.
Düzenleyen olağanüstülük, düzenlenen milletin geleceği olmamalıdır.Zorlayıcı konjoktürllerin sonucu oluşturulan
anayasa metinleri, milletin ihtiyaçlarından çok konjoktürü oluşturan azınlığın işine yaramaktan öteye gitmemektedir.
Milletin ve evrensel doğruların referans olduğu normlar hiçe sayılıp, kendi oluşturdukları referanslar millete kalıcı
çare olmaktan uzaktır.BAZI İŞGÜZAR ODAKLARIN SAPLANTI EZBERLERİNİ, AKILCI VE METİN DAVRANIŞ
ORTAYA KOYARAK BOZMAK GEREKİR.
Son zamanlarda belli çevrelerin gündeme getirdiği " KURUCU MECLİS" kavramı, millete rağmen, kendini
milletin hamisi görmek ve yukardan bakma alışkanlığının eseridir.Sözkonusu fikirler için kurulmamışlık fotoğrafı
ve kuruculuk ihtiyacı milletimizin ihtiyaçlariyla örtüşmemesi ilgi çekici ve memnuniyet vericidir.
Ülkemizin her bakımdan başarıyı yakalamış konumda olması, yüksek refah düzeyini temin edebilecek,
ekonomik, sosyal, kültüral, ahlaki sıtabilizasyonun sağlanması ihtiyacı, olağanüstülük zihniyetinin kuruculuk
ihtiyacı ile çatışmaktadır.
Toplumsal hayatın doğal, meşru insan olmaktan ileri gelen istek ve ihtiyaçlarının önüne, eksantrrik, sivri,
terbiyeci fantazileri olan odaklar geçmemelidir.
Malum düzenleyiciler, eyer kendileri adına aynı çizgiyi takip edecek istedikleri kurucu meclis dışında,
bir kadro olsa, kurucu meclis gündeme gelmez.BİZİM İŞİMİZE GELİRSE OLSUN, BİZİM İŞİMİZE GELMEZSE
MİLLETİN İŞİNEDE GELSE OLMASIN, Zihniyeti haksız, yersiz bilimsellikten uzak düşüncedir.Böyle bir meramın
tahakkuku mümkün olmamalıdır.
MİLLET VE ÜLKE ADINA UZUN SOLUKLU İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAYACAK BİR ANAYASANIN
HAYIRLI OLMASINI UMUYOR VE TEMENNİ EDİYORUM..



MEHMET SÜMER
Ekonomist-işadamı

Hiç yorum yok: